Aslen Grote Markt, ortaçağ kentinin dışında bir pazardı; kuzeyden gelen tüccarlar, güneyden gelenlerle alışverişte bulunduğu bir yerdi. 1220 yıllında, I. Hendrik van Brabant Dükü, meydan alanını topluma bağışlıyor. Bu alan, şehrin merkezi olacaktır. Bugünün şekli, çoğu planlanmayan ardışık değişikliklerin sonucudur. Fakat mutlu bir sonuç: hangi köşesinden girersen gir, meydanın tamamını birden göremezsin; aşamalı olarak, alanın derinleşmesi gibi ortaya çıkar. Lonca evleri meydanın iki yakasını oluşturuyor. Kentin UNESCO listesindeki Rönesans binası güney tarafına doğru konumlanmıştır. Katedral, komşu meydanda bulunmasına rağmen, her yerden görülebilmektedir. Ortada ise, 1887 yıllındaki Brabo Çeşmesi, şehrin kuruluş efsanesini çağrıştırmaktadır.