İstanbul, Türkiye Sultanahmet Meydanı

Meydan alanı, Doğu ile Avrupa arasındaki buluşmanın bazı belirsizliklerine sahiptir. Söz konusu tek bir meydan değildir, aynı adı taşıyan iki birleşik meydan var. Resmi adı Sultanahmet Meydanı olmasına rağmen, Ayasofya ile Mavi Camii olarak bilinen Sultan Ahmet Camii’nin arasında, genellikle Ayasofya Meydanı olarak adlandırılan ve ortasında bir çeşmesi olan bir meydan bulunmaktadır. Roma döneminde Augusteion ismindeki Augustus’un Foru olduğu yerde bulunan bir bahçe meydanıdır. Paradoksal olarak, tam anlamıyla park olmamasına rağmen Sultanahmet Camii ve İslam Eserleri Müzesi arasında bulunan uzun meydanın ismi Sultanahmet Parkı’dır, kaldı ki yanında bulunan meydanın parkı çok daha büyük. Dünyada başka hiçbir yerin metrekare başına bu kadar çok fazla tarih bulundurmuyor. Büyük Teodosis’in Dikilitaş’ı aslında Mısır’dandır ve buraya Luksor’dan 390 yılında getirildi. Assuan Granit’te oyulmuş ve 1490 yılında Mısır firavunu III. Tutmes anısına dikilmiştir. Serpantin sütunu ise, Perslere karşı Yunan zaferinin anısına Delphi Apollon tapınağıdan 324  yılında getirildi. Şimdi 2500 yaşında olan bu serpantin sütunu, yunanlıların ellerine geçirilen Fars silahlarının eritilmesinden elde edilen alaşımdan kalıplanmış. Başka bir dikilitaş, onuncu yüzyılda Konstantin tarafından inşa edildi. Bunlara, İmparator II. Wilhelm’in ziyaretin anısına 1900 yılında inşa edilmiş olan bir “Alman Çeşmesi” eklenmektir. Doğu Roma İmparatorluğu’nun sıfır kilometresi, meydanın kuzeydoğu köşesinde hala görülebilen bir mermer sütunuyla işaretlenmiştir. Dahası var. Meydan, aslında Roma Hipodromun arenasıdır.